Her sayfasında insanı vuran özellikle toplama kampında geçen zamanı anlatan ilk bölümüyle, insanı ayrı bir sarsan Viktor Frankl eseri. Okumaya devam et “İnceleme: İnsanın Anlam Arayışı”
Her sayfasında insanı vuran özellikle toplama kampında geçen zamanı anlatan ilk bölümüyle, insanı ayrı bir sarsan Viktor Frankl eseri. Okumaya devam et “İnceleme: İnsanın Anlam Arayışı”
Uzun süredir okuma listemdeydi; hatta belki de bu alanda rekora sahip bile olabilir benim için, Turgenyev’in 1862’de yayınlanan bu kitabı. En sevdiğim tasarıma sahip olan -en azından bana göre- İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler dizisinden okumanın tadı da bir başka oldu tabi. Bu dizinin belki en beğendiğim yönü: çevirmenlerin o dolu ve kitaba ısındıran önsözleri. Diğeri ise tabi ki de sade ve hoş kapak tasarımları. Okumaya devam et “İnceleme: Babalar ve Oğullar”
Cal Newport, benim 2016’dan beri takip ettiğim ve dilimize çevrilmesini dört gözle beklediğim, çok sevdiğim bir yazar. Nedenine gelecek olursak, hayatımdaki en büyük yol ayrımını, kendisinin ve onunkilere benzeyen yazıları keşfedince yaşadım. Bana bu zorlu yolda çok emeği geçmiştir uzun lafın kısası. Okumaya devam et “Kitap İncelemesi: Pürdikkat”
Kendimi değiştirdiğimden beri yaklaşık 1 sene geçti ve artık bu konuda biraz konuşabilirim diye düşünüyorum. Ders çalışmak, ödev yapmak gibi etkinlikler sistem tarafından bize çok küçük yaşlardan beri dayatıldığından maalesef çoğu zaman zulümmüş gibi yapılıyor. Final haftası son gün çalışmalar, KPSS gibi sınavlara son 7-8 ay bakmalar falan. Ama hayatın her alanında olduğu gibi bunun da belli bir programla yapılması gerekir. Örneğin; futbolda bir takımın bir kupa finaline kaldığını varsayalım. Ve bu takım tüm çalışmalarını son güne bırakmış olsun. Sizce başarı gelir mi? Okumaya devam et “Ortaya Karışık: Ders Çalışmak”
Normalde bloğumda film incelemeleri yayınlıyorum ama Klondike üç bölümlük ve yaklaşık dört buçuk saatlik süresiyle benim gözümde iyi bir film yeri edindi. Sanırım bunda bölümleri arka arkaya izlememin de etkisi var 😀 Klondike, 2014 yılında Discovery Channel tarafından çekilmiş. Aynı zamanda History Channel’da da yayınlanmış. Benim kendisinden haberim Western hayranı bir arkadaşım tarafından oldu iyi ki de oldu. Okumaya devam et “Klondike”
Bir arkadaşım başından geçenleri word’e dökmüş benden de blogumda yayınlamamı istedi. Normalde film incelemesi yayınlıyorum ama arkadaşın hatrını kıramadım. Keyifli okumalar.
Bu haftaki filmimiz uzun zamandır listemde bulunan, Ex Machina. Alex Garland tarafından yazılıp yönetilen film, bilim kurgu ve gerilim türünde. 2015 yılında gösterime giren film; “En İyi Senaryo”, “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dallarında Oscar adaylığı dışında da “En İyi Görsel Efekt” Oscar’ını almış. Okumaya devam et “Ex Machina”
Charlie Chaplin’in can verdiği Şarlo karakterini bilmeyenimiz yoktur. Bu karakter, hem sessiz sinemaya hem de modern sinemaya bir çok açıdan yön veren bir karakter olmuştur. İşte Chaplin’in bu karakteri son kez kullandığı film olan Modern Times ile karşınızdayım.
“Kötülük yapmak çoğu zaman iyi hissettirir!”
Film ilk duyurulduğunda tüm çizgi roman severler gibi beni de müthiş bir heyecan sardı. Heath Ledger’dan sonra bir Joker, DC evrenindeki -daha çok Batman da diyebiliriz aslında- kötülerin bir araya toplanması gibi unsurlar bu heyecanımı daha da alevlendirdi. Ve günümüzdeki çoğu diğer film gibi art arda gelen fragmanlar haliyle beklentiyi epey arttırdı.